İngilizce Renkler
İngilizce Renkler English Colors |
İngilizce Renk ( colour ya da color) hepimizin bildiği üzere, insan nezrinde ışığın görülebilen bir özelliğidir. Amerikan İngilizce'sinde renk sözcüğünün anlamı "color" olmakla buna karşılık İngiliz ingilizcesi'nde ise renk "colour" olarak kullanılmaktadır.
Ana renklerin ingilizcesi şunlardır:
En genel ingilizce renkler şunlardır:
• Black = Siyah “black out, black and white, black a vised, black beast
black dog, black eye, pitch black”
sıfat olarak siyah;
1 eş anlamlı: atramentous, ebon, ebony, inky, jet, jetty, onyx, pitch-black, pitch-dark, pitchy, raven, sable
Related Words: blackish; charcoal, slate; piceous; dusky, swart, swarthy; brunet
deyişler : black as a crow (or a shoe or the ace of spades), black as hell (or night)
karşıt anlamlı: white
2 eş anlamlı: DIRTY 1, filthy, foul, grubby, impure, nasty, soily, squalid, unclean, uncleanly
3 eş anlamlı: GLOOMY 3, bleak, depressing, depressive, dismal, dispiriting, dreary, funereal, oppressive, somber
4 eş anlamlı: UTTER, absolute, complete, downright, out-and-out, outright, perfect, positive, regular, thoroughgoing
fiil olarak siyah;
eşanlamlı: BRUISE 1, contuse
türetelim:
blackish adjective = siyahi
blackly adverb = günahkarca
blackness noun = kötülük, siyahlık
• Gray = gri “African gray, gray birch, gray eminence, gray fox, gray market, gray matter
gray scale, gray squirrel”
Türetelim:
greyish adjective = grimsi
greyly adverb = keyifsiz bir şekilde
greyness noun = sıkıntı, darlık
• White = beyaz “black and white, lily white,white haired, white headed, white hot
white lightning, white livered, white plague”
sıfat olarak beyaz;
eşanlamlı: FAVORABLE 5, auspicious, benign, bright, dexter, fortunate, propitious
karşıt anlamlılık: black
isim olarak beyaz;
eşanlamlı: REACTIONARY, Blimp, Bourbon, Colonel Blimp, diehard, reactionarist, reactionist, royalist, ultraconservative
karsit anlamlilar: red
fiil olarak beyaz;
1 eşanlamlı: WHITEN 1, blanch, bleach, blench, decolor, decolorize
2 eşanlamlı: PALLIATE, blanch (over), extenuate, gloss (over), gloze (over), sugarcoat, varnish, veneer, whiten, whitewash
Türetelim:
whitely adverb = beyaz renk ile
whiten verb = beyazkaşmak, ağarmak
whitener noun = beyazlatıcı
whiteness noun = beyazlık, aklık
whitish adjective = beyazımsı
• Red = kırmızı “red blooded, red handed, red hot, red letter, red light district
red neck"
isim olarak kırmızı;
eşanlamlı: COMMUNIST, Bolshevik, Bolshie, commie, comrade
türetelim
reddish adjective = kırmızımtırak
reddy adjective = kızılımsı
redly adverb = kırmızıyla
redness noun = kızarıklık, kırmızılık, allık
• Orange = turuncu “acridine orange, Agent Orange, blaze orange, blood orange
mandarin orange, methyl orange, mock orange, navel orange”
• Yellow = sarı “yellow bunting, canary yellow, chrome yellow, high yellow
lemon yellow, yellow spot, primrose yellow, straw yellow, sulphur yellow
yellow poplar, yellow bile, yellow birch, yellow dog, yellow dog contract"
sıfat olarak sarı;
aşanlamlı: COWARDLY, ||chicken, coward, craven, gutless, lily-livered, pusillanimous, spunkless, unmanly, white-livered
türetelim
yellowed adjective = sararmış
yellowish adjective = sarımtırak
yellowness noun = sarılık
yellowy adjective = sarımsı
• Green = yeşil
türetelim
greenish adjective = yeşilimtırak
greenly adverb = yeşil olarak, acemice
greenness noun = yeşillik, tazelik, hamlık
greeny adjective = yeşilimsi, yeşile benzer
• Blue = mavi
türetelim
blueness noun = mavilik
• Purple = pembe
türetelim
purpleness noun = morluk
purplish adjective = morumsu, mora çalan
purply adjective = morumsu
• Brown = kahverengi
türetelim
brownish adjective = kahverengimsi
brownness noun = esmerlik
browny adjective = kahverengimsi
• Magenta = macenta (morumsu kırmızı renk)
• Cyan = camgöbeği rengi
• Olive = zeytin yeşili
• Maroon = kestane rengi
• Navy = denizci mavisi, lacivert
• Aquamarine = deniz yeşili
• Turquoise = turkuaz
• Silver =açık gri
türetelim
silvered adjective = gümüşlenmiş, gümüşle kaplanmış
silveriness noun = açıklık, berrakklık
silvering noun = gümüş kaplamak, sırlamak
silverware noun = gümüş eşya, gümüş takı
silvery adjective = gümüşe benzer, berrak
• Lime = limon rengi, açık yeşil
türetelim
limy adjective = kireçli
• Teal = deniz mavisi
• Indigo = çivit mavisi, çivit rengi
• Violet = mor, menekşe rengi
• Pink = pembe
türetelim
pinkish adjective = pembemsi, solcu
pinkly adverb = pembemsi bir tarzla
pinkness noun = heyecanlı, coşkulu
Görsel ingilizce renkler
ingilizce Prussian Blue nasıl yazılır = ingilizce prusya mavisi nasıl yazılır
ingilizce mocha nasıl yazılır =ingilizce Yemen kahvesi rengi nasıl yazılır
ingilizce sienna nasıl yazılır =ingilizce koyu kahverengi nasıl yazılır
ingilizce Jet Black nasıl yazılır =ingilizce abanoz siyahı nasıl yazılır
ingilizce indigo nasıl yazılır =ingilizce çivit mavisi nasıl yazılır
ingilizce gamboge nasıl yazılır =ingilizce turuncumsu sarı renk nasıl yazılır
ingilizce ecru nasıl yazılır =ingilizce açık kahverengi nasıl yazılır
ingilizce chartreuse nasıl yazılır =ingilizce açık yeşil nasıl yazılır
ingilizce champagne nasıl yazılır = ingilizce şampanya rengi nasıl yazılır
ingilizce siyah nasıl yazılır, ingilizce beyaz nasıl yazılır, ingilizce kırmızı nasıl yazılır, ingilizce mavi nasıl yazılır, ingilizce sarı nasıl yazılır, ingilizce gri nasıl yazılır, ingilizce mor nasıl yazılır, ingilizce lacivert nasıl yazılır, ingilizce turuncu nasıl yazılır, ingilizce kahverengi nasıl yazılır, ingilizce pembe nasıl yazılır